Asgari Ücret ve İşten Çıkarmalarda Yasal Haklar
İşçi ücreti, çalışma sonunda ödeniyor. Memurlarınkinden farklı, memurların maaşı peşin ödenir. İşe başlar başlamaz bir memur, o ayın ücretini alır. Ancak işçi böyle değil! Yani işçi önce çalışıyor sonra maaşını alıyor. Her ay alınan maaş aslında bir önceki ayın. Dolayısı ile Ocak 2022’de, Aralık 2021’in maaşları yattı. Ve aslında yeni asgari ücret ödemeleri henüz yapılmadı. Yapanlar olabilir ancak bu kanunen gerekli değildi. Dolaysı ile ilk ödemeler Şubat 2022’de yapılacaktır. Asgari ücretin 4250 TL olarak belirlenmesinden sonra birtakım itirazlar geldi. Bunların başında konu başlığı yaptığımız durumlar var: Yüksek asgari ücret, işçilerin bir kısmını işten çıkarılmasına sebep olabilir. Bu gerçekten böyle olacak mı bilinmez ancak biz bu yazımızda “asgari ücret artışı sebebiyle yaşanan işçi çıkarmaları sonucunda işçilerin yasal hakları nelerdir?” sorusunda cevap arayacağız.
A.İşten çıkarılma
İşçinin bir hatası, kusuru olmadan işten çıkarılması halinde, kendisine tüm mali hakları ödenmek zorundadır. Bu alan çok suistimal edilmekte, haksızlıklara konu olabilmektedir. Burada bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken şudur, gerçek neden maliyetlerin artması ve asgari ücretin artması iken, işveren başka durumları veya gerekçeleri ortaya koyarak meseleye yaklaşabilir. Buna dikkat edilmeli ve imzalanan evraklara, işe giriş çıkış saatine, işyeri kurallarına, iş güvenliği prosedürüne sıkı sıkıya bağlı kalınmalıdır. Bu konuda özellikle “performans düşüklüğü” veya “işyeri kurallarına uymama” şeklinde olacaktır. Zaten ortada;
* işçinin işverene hakaret etmesi, asılsız ihbar ve iftirada bulunması,
* işçinin iş yerinde işlediği bir suçtan dolayı 7 günden çok hapis cezası alması ve cezasının ertelenmemesi,
* işçinin izinsiz olarak art arda 2 iş günü işe gelmemesi,
* işçinin izinsiz olarak bir ay içinde 2 kez herhangi bir tatil gününden sonra işe gelmemesi,
* işçinin izinsiz olarak bir ay içinde toplam 3 iş günü işe gelmemesi vb. durumlar varsa “ortada tazminatsız biçimde işten çıkarılma (atılma)” durumu vardır.
B. Ücret sebebiyle çıkarılma
Böyle bir durum varsa işçi tazminat ve diğer tüm haklarını talep edebilir. Bu nedenle işçi çıkarılamaz. Ancak işveren “küçülmeye” gidiyorum diyerek, işçilerini doğrudan ve haklarını ödemeden sözleşmesini feshedemez. Küçülmenin gerekçesinin iyi ortaya koyulması ve hangi işçilerin işten çıkarılacağının somut kriterlere göre belirlenmiş olması halinde, küçülme nedeniyle işçinin işten çıkarılması mümkündür. Bunun net biçimde belirtilmesi çok önemlidir. Şayet böyle bir şey ortada yoksa, işveren işçiyi tekrar işe almak zorunda kalabilir. Zira işçinin bir hakkı da işe iadededir.
C. İşçinin hakları neler?
1.Kıdem tazminatı; işçinin kanunda belirtilen birtakım sebeplerle iş akdinin sonlanmasından kaynaklı olarak işverenin ödemesi gereken tazminattır. Diğer bir ifadeyle Kıdem tazminatı, asgari bir çalışma süresini dolduran IGU’ya her geçen tam yıl için işverence 30 günlük ücret (giydirilmiş brüt ücret) tutarında ödenen tazminattır.
2.İhbar tazminatı ise İş Kanunu’nun 17. maddesine göre “Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır”. Hükmünde ifadesini bulan durumdur. Buna göre belirsiz süreli iş akitlerinin usulsüz feshinde söz konusu olur. Peki bildirim şartları nelerdir? Yani işveren hangi usule uyarak sözleşmeyi feshedeceğini bildirmelidir Bu da Kanunun 17. Maddesinde yazıdır. İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra; İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra; İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra; İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, Feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
3.Fazla mesai alacağı İş kanunu 63. Maddesine göre “genel bakımdan çalışma süresi haftalık 45 saattir.” kanunun çalışma saatini aşan çalışmalar fazla çalışmayı oluşturmaktadır. Çalışma şekli her ne olursa olsun bu süre haftalık 45 saatten fazla olamaz. Çalışma saatleri fazla olması halinde kanuna gör fazla çalışma kapsamına girmektedir. Buna göre, Günlük çalışma süresi en fazla 11 saattir. 11 saati aşan çalışmalar, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da fazla çalışma sayılır. Gece çalışmaları ise 7,5 saatten fazla olamaz. Yine 7,5 saati aşan çalışmalar haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da fazla çalışma sayılmaktadır. Çalışma süresi yıllık olarak da 270 saati aşamaz. 270 saatin aşılması durumunda ise fazla saatler için aylık değerlendirme yapılmaktadır. 270 saat bütün olarak değil 12 aya bölünerek yani aylık 22,5 saat üzerinden değerlendirilir ve bu 22,5 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilir. İş Kanunu gereğince fazla süreli çalışma ücreti ise % 25, fazla mesai ücreti % 50 zamlı ödenmesi gerekmektedir. Fazla mesai alacaklarının talep edilebilmesi için iş akdinin feshedilmişi olması gerekmeyip, iş akdinin devam ettiği zaman diliminde de işverenden fazla mesai alacakları talep edilebilmektedir.
4. Diğerleri
-İş Kazası, Meslek Hastalığı Tazminatı: İş kazası geçiren işçinin, maddi ve manevi olarak uğradığı zararlara karşılık alabileceği işçi alacakları (tazminat) olarak tanımlanmaktadır.
-Haftalık Tatil Ücreti: Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren, o günün ücretini tam olarak ödemek zorundadır. Hafta tatilinde çalışan işçinin, çalışılan günün yevmiyesi ile varsa fazla çalışma yevmiye alacağı hakkı doğmaktadır.
-Genel Tatil Ücreti: İşçinin 1 Ocak Yılbaşı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1 Mayıs İşçi Bayramı gibi tatil günlerinde tatil yapmayarak çalışması durumunda işverenin işçiye çalışılan her gün için ayrıca bir günlük ücret ödemesi gerekir.
-Ücret Alacağı: İşçi ödenmeyen ücret, maaş, yevmiye, ikramiye gibi tüm alacakları da dava konusu edilebilir.
-Yıllık İzin: Yıllık izin hakları kullanılmadığında o senenin yıllık izin hakkı sona ermez. Kullanılmayan yıllık izin süreleri birikmeye devam eder ve sözleşme ilişkisi bitene kadar işveren tarafından bu izinlerin kullandırılması gerekir. Kullandırılmayan izinler, ücrete dönüştürülüp ödenir.
-Asgari Geçim İndirimi (AGİ): İşçinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için devletin uyguladığı gelir vergisi indirimi, asgari geçim indirimi (AGİ) olarak adlandırılır. AGİ de işçi alacakları kapsamında değerlendirilir. 2022 Şubat’tan itibaren böyle bir alacak kalemi kalmayacaktır.
Sonuç
Asgari ücret yüksekliği nedeniyle işten çıkarma için makul bir gerekçe olmak zorundadır. Yoksa, çıkarılan işçi işe iade edilmek de isteyebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, sürecin dava öncesinde arabulucu önünde çözümüdür. Burada işçi profesyonel destek almak zorundadır.